"Enter"a basıp içeriğe geçin

“Sahada ve masada güçlüyüz”

Konferans, Balıkesir Kent Konseyi Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Orta Devleti” başlığı altında “Kamu Diplomasisi ve Türk Dış Politikası” alt başlığıyla gerçekleştirildi. Avlu Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansta konuşmacı olarak AKP Balıkesir Dr. Mustafa Kanabi, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Büyükelçi Yavuz Selim Kıran.

Kamu diplomasisi ve Türk dış politikasının tartışıldığı konferansta gençler salonda yer bulamayınca kürsüdeki konuşmacıların yanına oturdu. Konferansta AKP Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbe kamu diplomasisi ile ilgili açıklamalarda bulunurken, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kiran da Türk dış politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kıran, “Türkiye’yi küresel bir güç olarak tanımlamamızın en önemli nedeni, sahadaki ve masadaki güçlü varlığıdır” dedi.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran: “Çevremizdeki istikrarsızlık bizi olumsuz etkileyebilirdi”

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Türkiye’nin sahadaki ve masadaki varlığının küresel bir güç olarak tanımlandığını belirterek, “Değerlerimize, tarihimize ve yeteneklerimize perdenin bir tarafını kapatmazsak, gelişmelere bakın. yanımızda istikrarsızlığa bakın Suriye’deki istikrarsızlığın göç açısından Türkiye’ye etkilerine bir göz atmanız yeterli ama göç açısından çok daha büyük sonuçları ve yansımaları var bu nedir? Bir güvenlik tehdidi .Suriye’nin kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidi bugün çok daha az konuşulmaya başlandı.Hâlâ devam ediyor ve biz hala sınırlarımız dışında neler yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.Ama ya bunu göstermezsek… Bu tehdidi kendi irademizle ortadan kaldıracak gücümüz… Bunu her zaman bir şeye rağmen yaptık, yurtiçinde ve yurtdışında meydana gelen felaketlere rağmen yaptık ve Türkiye’nin daha önemli olması muhtemeldi Mubasher İlk haç tarihimiz 15 Temmuz hain darbe girişiminden bir ay sonra tarihin en büyük sınır ötesi operasyonlarından birini gerçekleştirdik.Bu büyük şoku ve çileyi atlattık ve FETÖ ile mücadele devam ediyor, biz du Böyle kritik bir zamanda tarihin en büyük sınır ötesi operasyonunu gerçekleştirme yeteneğini gösterdi. Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı ile çok daha büyük bir versiyonunu çalıştırdık. Sınırlarımızdan 30 kilometre derinlikte terör örgütlerini temizleme irademizi ortaya koyduk. Bu nedenle Suriye’den 900 kilometreden fazla sınır paylaştığımız bir ülkeden kaynaklanabilecek tehditleri sınırlarımızın ötesine taşıdık. Suriye değişti mi? Irak’a bakın. Irak’taki istikrarsızlık, Libya’daki gelişmelerin ülkemize olası yansımaları, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler. Hepsinin Türkiye’yi doğrudan etkileme kabiliyeti var.”

“Libya’nın davetine sadece Türkiye Cumhuriyeti duyarlıydı.”

Bakan Yardımcısı Kıran, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere de değinerek konuşmasına şöyle devam etti:

Unutmayın biz Libya’dayken saray yönetimi vardı ve o yönetim dünyanın beş ülkesine resmi davetiye gönderdi. Davet neydi? Bu beş ülkeyi, Birleşmiş Milletler tarafından resmen tanınan hükümeti devirme girişimine karşı harekete geçmeye çağırdı. Aslında bu çağrı resmi bir davetti. Bu davete hassasiyet gösteren tek ülke Türkiye Cumhuriyeti olmuş ve bu daveti kabul ederek Libya hükümetine güvenlik konusunda danışmanlık vermeye başlamıştır. Ama sonra Libya ile yeni yargı sınırlarının çizilmesi için bir anlaşma imzaladık. Ardından Askeri İşbirliği ve Güvenlik Anlaşmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’nı imzaladık. Bunların hepsi onaylanmıştır ve panolarımızda yürütülmektedir. Ancak zamanla Libya’da attığımız bu adımın sadece o ülkenin istikrarını ve güvenliğini değil, Doğu Akdeniz’deki türlerin çıkarlarını da nasıl etkilediğini daha iyi görmeye başlıyoruz. Bu adımı zamanında atmazsak şimdi ne olacak? Dünyanın merkezi olarak tanımlanan bir coğrafyada yaşıyoruz ve bu coğrafyanın merkezi de uluslararası teorisyenlerin dünyanın kalbi olarak tanımladığı bir yer.

“Doğu Akdeniz’in hakimi dünyanın hakimi olur”

Dün Preveze’nin deniz zaferinin yıl dönümüydü. Bu zafere vesile olan komutanımız Barbaros Hayreddin Paşa’nın söyleyecekleri çok şey var, “Denizlere hakim olan dünyaya hakim olur.” Nitekim Doğu Akdeniz’in renkleriyle baktığınızda, Doğu Akdeniz’e hakim olanın dünyaya hakim olacağını söylemek yanlış olmaz. Bu nedenle Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimi, özellikle Körfez bölgesi ile ilişkilerimizin normal olmadığı ülkelerin desteğini alarak Avrupa Birliği üyeliğinden ve Batı ittifakından sorunlar çıkarmıştır. Bugün nerede olduğumuzu görün. Dün Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, ABD ve neredeyse tüm dünya bir araya gelerek Türkiye’ye karşı ittifak kurdu. Peki o sırada ne oldu? Doğu Akdeniz’in jeopolitiğini geliştirmek için tarih boyunca pek çok çaba olmuştur. Bugün de devam ediyor ve yaşananlar aslında o dönemin bir uzantısı.

“Türkiye sahada ve masada güçlü”

Ama bugün bu çabaları sahada ve masada daha da şiddetle reddeden bir Türkiye Cumhuriyeti var. Güçlü olmanın yolu sadece sahada olmak yetmez. Hem sahada hem de masada olacaksınız. Türkiye’nin orta devlet konumuna yükselmesinin en önemli nedeni, sahadaki ve masadaki güçlü varlığıdır. Sahada nasıl görünürüz? Sert gücümüzle, yani askeri varlığımızla. Suriye’ye yönelik sınır operasyonlarını konuştuk. Irak’tan ülkemize yönelik terör tehdidini ortadan kaldırmak için sınır ötesi operasyonlara bir örnek. Libya’daki askeri varlığımızın uluslararası meşruiyet temelinde, askeri bir anlaşma ve işbirliği temelinde güçlü bir şekilde devam etmesi bunun bir örneğidir.”

Konferansa Balıkesir Valisi Hasan Sheldak katıldı. AK Parti milletvekilleri Bilgin Uygur ve Bakiz Mutlu Aydemir, AK Parti bölge başkanı Ekrem Başaran ile Başkent Belediye Başkanı Yusel Yılmaz’ın yanı sıra lise ve üniversite öğrencileri ile vatandaşlar da hazır bulundu.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir