Adalet ve Kalkınma Partisi Balıkesir Temsilcisi d. Mustafa Kanbe, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na Basın Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve “Dezenformasyon Kanunu” olarak bilinen bazı kanunlar hakkında halka hitaben bir konuşma yaptı.
“Teknolojinin hızla geliştiği ve dünyanın küresel bir köy haline geldiği günümüzde, dijital dünyanın hayatımızın bir parçası haline geldiği ve sosyal medya platformlarının çeşitliliği, haklarımızın nasıl korunacağı sorununu ortaya çıkarmıştır. Vatandaşlarımızın bu mecralarda itibar, namus ve haysiyetlerinin dijital dünyada korunmasını sağlamak da mümkündür. Kişilik hakları ile özel hayatın ve kişisel verilerin dokunulmazlığı korunmalıdır. Bu noktada hak ihlalleri için verilecek cezaların belirlenmesi gerekli hale gelmiştir. Ülkemizin hukuki altyapısını bu değişen koşullara uyarlamak ve ortaya çıkan yeni sorunlara hukuki çözümler bulmak bu meclisin yani biz milletvekillerinin görevidir.”
Canby, “Görüştüğümüz yasa bu amaçla yapılmış ve her ortamda vatandaşlarımızın hak ve menfaatlerini korumayı amaçlıyor” dedi. Yine araştırmalara göre Türkiye dünyada en çok yalan habere maruz kalan ülke konumunda. Almanya’da her 100 haberden sadece 9’u, Fransa’da 12 ve İngiltere’de 15 haber yalanken, gerçek şu ki ülkemizde 100 haberden 50’si yalan. Peki bu ne anlama geliyor? Türkiye’deki haberlerin yarısı yalan! Bu çok tehlikeli bir rakam beyler. Bir Milletvekili olarak bizim bu alanda düzenlemeler yapmamızdan daha doğal ne olabilir? Almanya yapıyor, Fransa yapıyor ve bizim “gelişmiş” dediğimiz ülkeler yapıyor, öyleyse neden yapmasın?
Kanby düzenleme özetini şöyle açıkladı: “Karşınızdaki kişiye söyleyemediğiniz şeyi, klavye arkasına saklanarak internette söyleyemezsiniz. Fake hesap açıp insanlara hakaret edemezsiniz. Milletimizi ilan ederek yanıltamazsınız. Yalan haber içerik paylaşmak suçtur Hayali bir isimle açılan hesaplar aracılığıyla yasa dışıdır, küfürdür, kişilere iftira ve hakarette bulunmak, insanları aşağılamaya veya aşağılamaya çalışmak, kin ve ayrımcılığa zemin oluşturmaktır.Bu tamamen suçtur. yasal yapı, bunu yaparsanız cezalandırılırsınız.”
“Bu seni neden rahatsız ediyor?” diye sordu muhalefete. Canby, “Sanki bir gönderi yayınlayan cezalandırılacakmış gibi, yalana dayalı eleştirileri çarpıtıyorsunuz. Bu bağlamda, kasıtlı olarak yalan haber üretme ve yayma eyleminin nasıl ciddi bir tehdit haline gelebileceğinin sayısız örneğini gördük. Bireyin ve toplumun iradesini engellemekte ve vatandaşlarımızın gerçek bilgiye erişim hakkını engellemektedir. İleri teknoloji ile birlikte dezenformasyonun geldiği nokta, temel hak ve özgürlüklerin korunması adına bu tehditle mücadele etmeyi gerekli kılmıştır.
Muhalefet milletvekillerinin özgürlüğü yorumlama biçimine yanıt olarak Kanby, “Muhalefetin vaizlerini dinledim ve onları ve eleştirilerini dikkatle takip ettim. Burada harika ve ilginç hikayeler anlattılar ve özgürlüklerden bahsettiler. Özgürlükler hakkında hikayelerimiz var ve biz Hatta demokrasiyle ilgili hikayeler de var. Biliyorsun” diyor Hatib daha önce. , önce kendi sicilinize bakın, sonra bizi eleştirin.Burada, “Özgürlük istiyoruz.” Demokrasi istiyoruz!” diye bağırıyordum. Haklar ve hukuk içinde evet, özgürlükler için can feda. İstediğin kadar bağırabilirsin, biz de çığlık atacağız ama hak ve hukuk içinde bak bu ülkede özgürlüklerin çokça haksızlığa uğradığı zamanlar oldu hayır o hikayelere çok girmek istiyorum ama özgürlükler varken sende var Bizdeyken özgürlükler! Özgürlük böyle savunulmaz Özgürlük herkesin elinde, biz onu savunuyoruz arkadaşlar bu insanlar 28 Şubat’ı unutmadı, o zaman Ana’nın attığı manşetleri unutmadılar Burada “oligark” adına konuşan el-Hatib, o günleri unutmadık, o günlerin manşetlerini de unutmadık, binlerce insanın mağduriyetini de unutmadık.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın