medyauzmani.com
Sürdürülebilirlik, Türkiye’yi uluslararası yatırımı çekmede bir avantaj haline getiriyor – Haber Ajans

Sürdürülebilirlik, Türkiye’yi uluslararası yatırımı çekmede bir avantaj haline getiriyor

Yatırım Ofisi ve Bain & Company, Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik raporu olan ESG CEO Nabzını sundu. Rapora göre Türkiye, sürdürülebilirlik, yeşil üretim, karbon salımını azaltma ve atıktan enerji üreterek çevre dostu çalışmalara ortam oluşturma konusunda bölgesinde çok önemli bir konuma sahip. Uluslararası yatırımcılar, coğrafi konumu ve işgücünün yanı sıra sürdürülebilirlik yönelimi ile Türkiye’ye yatırım yapmaya odaklanıyor.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve uluslararası danışmanlık şirketi Bain & Company, Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik raporu olan ESG (Social Environment and Governance) Ceo Pulse’u yayınladı. Türkiye’de faaliyet gösteren önemli şirketlerin CEO’ları ile yapılan toplantıların sonuçlarına da raporda yer verildi.

CEO’ların sürdürülebilirlik konusundaki görüşlerinin yer aldığı raporda, liderlerin beklenmedik durumlarla başa çıkma stratejileri, şirketlerin çevreci yaklaşıma geçiş sürecindeki rolleri ve şirketlerinde ESG çalışmaları hakkında bilgi verildi.

“Sürdürülebilirlik uluslararası yatırımcılar için önemli bir gündem”

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Dairesi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Türkiye’deki 22 yerel ve uluslararası şirketin üst düzey yöneticileriyle hazırlanan bu çalışmada, şirketlerin sürdürülebilirliğe yaklaşım düzeylerinin ve kamu politikalarının bu kurumsal hedeflere nasıl katkıda bulunduğunun analiz edildiğini belirtti. Bu çalışma ile kamuoyunu bilgilendirmeyi ve sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratmayı amaçladıklarını vurgulayan Dağlıoğlu, raporun çıktıları hakkında uluslararası yatırımcılara bilgi verildiğini belirterek, “Sürdürülebilirlik uluslararası yatırımcılar için önemli bir gündem. uluslararası yatırımları çekme konusunda avantaj sağlıyor.” Bu raporda sunduğumuz çalışmalarla Türkiye’deki yatırım ortamının sürdürülebilirlik ve buna yönelik politikalarla nasıl şekillendiğini açıklamaya çalıştık.

Dünyadaki sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümün yatırımcıların gündemini oluşturan en önemli konular arasında yer aldığını vurgulayan Dağlıoğlu, “Yatırımcılardan aldığımız geri bildirimlere baktığımızda Türkiye, gelişmekte olan ülkelere kıyasla emsallerinin çok ilerisinde. “

Toplam elektrik üretim kapasitesinin yüzde 55’i yenilenebilir kaynaklardan geliyor.

Türkiye’nin elektrik üretim kapasitesinin yüzde 55’inin yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını kaydeden Dağlıoğlu, “Türkiye’nin çok güçlü bir sıfır atık gündemi var. Yakın zamanda Paris İklim Anlaşması’na taraf olduk. Geriye dönüp baktığımızda artık elektrikli otomobil var. (Bu proje) Aslında baktığımızda Türkiye’nin dünyadaki sürdürülebilirlik tartışmalarına en büyük katkılarından birinin bence mobilite alanında olduğunu düşünüyorum. Yine mobilitenin bir diğer konusu olan demiryolu alanında da çok güçlü bir yatırım gündemimiz var.Tümüne bakacak olursak Türkiye’den de çok güçlü bir irade ile bu geçişin bir parçası olmayı hedefleyen uygulamalar olduğunu görüyoruz. kamu tarafını ve Türkiye’yi bu ligde daha fazla zorlamak.

Türkiye’nin çok güçlü bir sıfır atık gündemine sahip olduğuna dikkati çeken Dağlıoğlu, “Kısa bir süre önce Paris İklim Anlaşması’na taraf olduk. Geriye dönüp baktığımızda artık Türkiye’nin milli gurur projesi olan elektrikli otomobil projesi var. Bu proje aslında, Türkiye’nin dünyadaki sürdürülebilirlik tartışmalarına en büyük katkılarından birinin hareketlilik alanında olduğunu düşünüyorum.

Yabancı yatırımcıyı ilgilendiren konular değişti

Son yıllarda yeşil üretim, lojistik faaliyetlerde karbon salınımını azaltma, kadın ve gençleri istihdam etme konularında sorular aldıklarını anlatan Dağlıoğlu, “Uluslararası yatırımcıların yatırım kararları alırken gündeminde sürdürülebilirliğin önemli bir kriter olduğunu görüyoruz. çalışma bir öğrenme süreciydi.” Bizim için de.”

“Türkiye doğrudan yatırımda olumlu ayrışıyor”

Yılın ilk 9 ayında uluslararası yatırımın 9,3 milyar doları bulduğunu da değerlendiren Dağlıoğlu, “Dünyada olumsuz senaryoların görüldüğü bir ortamda Türkiye bu dönemde olumlu değerlendirilen bir ülke konumuna geldi. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) yayınladığı son rapora göre, dünyada doğrudan yabancı yatırım hareketleri 2022’nin ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 30 azaldı. Geçen yılla aynı seviyeye yakın” dedi.

Türkiye’nin olumlu farklılaşmasında dirençli, dirençli ve hızlı büyüyen bir ülke olmasının önemli olduğunu vurgulayan Dağlıoğlu, “Türkiye, geniş bir pazar yelpazesine erişim sağlayan coğrafi konumu ve verimli olması ile yatırımcılar için bir değer önerisidir. Tedarik zincirlerinin sorumlu bir şekilde sorunsuz bir şekilde işlemesi başarısını gösteriyor. Türkiye’nin teknoloji girişimleri çok güçlü. Sundukları ürün ve hizmetler dünya çapında rekabetçi. Uluslararası yatırımcılar için bu şirketler önemli bir yatırım hedefi haline geldi.”

Sürdürülebilirlik Konularında Yatırım Ofisi portföyüne 283 proje katkısı

Dağlıoğlu, yatırım portföyündeki projelerin sürdürülebilir hedeflere ulaşmaya katkısını ölçmek için dünyadaki uygulamaları inceledikleri bir çalışma yürüttüklerini anlatarak, bir metodoloji geliştirdiklerini belirtti. Yatırım ofisi portföyündeki 283 projenin yüzde 60’ının temiz, erişilebilir enerji hedefine hizmet ettiğini, yüzde 72’sinin iklim eylemine katkı sağladığını, yüzde 56’sının sorumlu tüketim ve üretim konularına hizmet eden projeler olarak öne çıktığını, yüzde 60’ının eşitsizliği azaltmak için çalıştığını belirtti. .

Armando Guatilla: “Türkiye fırsatın eşiğinde”

Bain & Company’nin ortağı Armando Guastella yaptığı sunum konuşmasında Türkiye’nin büyük bir fırsatın eşiğinde olduğunu belirtti.

Guastella, Türkiye’deki şirketlerin kendi sektörlerinde lider olmak istediklerini vurgulayarak, “Sadece uymakla kalmıyorlar, hızlanmak da istiyorlar. Şirketler sürdürülebilirlik yolculuğunu olumlu ve doğru bir yol olarak görüyorlar. İçeride ve dışarıda da bazı engeller var. Türk şirketleri.” Bunu nasıl fırsata çeviririz diye bakıyoruz.Ayrıca şu anda Türkiye için çok büyük bir fırsatı yakalamak üzereyiz, şafak vaktini yaşıyoruz diyebiliriz.

“Türkiye, sürdürülebilirlik maratonunda çok önemli ve belirleyici rol oynayabilecek bir ülke”

Görüşülen şirketlerin yüzde 83’ünün tedarik sistemlerini, iş fonksiyonlarını ve iş modellerini paydaşların ihtiyaçlarına göre şekillendirdiğine dikkati çeken Bakan, “Bu durum Türkiye için çok önemli. Paydaşlar daha fazla ödemeye hazır. Türkiye, dolu bir ülke. Türkiye, geçen yılki krizden daha güçlü bir seviyede. Değişime karşı çok güçlü. Türkiye’de yaş ortalaması 32 ve gençler katılıyor. Çok verimli bir teknoloji ekosistemi var” dedi.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın