Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), yenilenen ve genişletilen acil servislerini hizmete açtı. Açılış törenine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bakan yardımcıları, Bursa Valisi Yakup Canpolat, Başkent Belediye Başkanı Eleanor Aktaş, Bursa milletvekilleri, protokol üyeleri, akademisyenler, hastane çalışanları, öğrenciler ve hasta yakınları katıldı.
Açılış töreninde konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, iki hayır hizmetini başlatmak için Bursa’ya geldiklerini belirtti. Bakan Bekir Bozdağ, ilk kez üniversitenin 2022-2023 eğitim öğretim yılını hizmete açtıklarını, ikinci olarak da hastanede acil servisi açtıklarını belirterek; “Profesörlerimizin dediği gibi üniversite hastanemizin acil servisi çeşitli problemlerden dolayı sıkıntı yaşıyor. Ancak yatırımlar ve proje geliştirme ile yenilendi. Adeta yeni bir acil servis eklendi. Tabii teknik donanımları da cabası. bu tadilatlar sırasında da değişti.Malzemeler de yapıldı.Tıp alanı daha modern hale getirildi ve hem üniversitemize hem de Bursa’ya hizmete sunuldu.Bu vesileyle emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.”
Türk hastaneleri dünyada örnek gösteriliyor
Sağlık her şeyin başıdır diyen Bekir Bozdağ. “Sağlığa yatırım, insanımızın bugününe ve geleceğine yapılan en büyük yatırımlardan biridir. Hükümet olarak sağlığa ayırdığımız kaynakları her geçen dönem artırdık. Bu süreyi de artırdık. Sağlıkta büyük reformlar yaptık. sağlık alanında Türkiye’yi şehir hastaneleriyle tanıştırdık.Bildiğiniz gibi geçen hafta Ankara’da İtlik Şehir Hastanesi ile 20. şehir hastanesini ülkemize getirdik. 15 şehir hastanemizin yapım süreci devam ediyor. Türkiye hastaneleri malzeme ekipman ve teknik donanım açısından dünyada örnek gösterilecek hastaneler arasında yer almaktadır.Özellikle şehir hastanelerimizin devreye girmesiyle Türkiye sağlık alanında uluslararası bir tercih merkezi haline gelmiştir.Üniversitelerimiz da bu tercih merkezlerinin başında geliyor.”
Sağlıkta zihniyette büyük değişiklik
Bursa Uludağ Üniversitesi’nde öğrenciyken tıp fakültesinin Arayatağı semtinde olduğunu açıklayan Adalet Bakanı; Tıp fakültesi Arayatagy Kışlasında hizmet veriyordu. Tıbbi tesisler ve oradaki birçok yer çok kötü koşullarda çalışıyordu. Ama şimdi modern bir ortamda hizmet ettiğini görüyorum. Allah kimseye muhtaç etmesin. İhtiyaç duyduklarında doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın şifa bulmasını ve hastaların dertlerine derman olmasını niyaz ediyorum. Tabii ki sadece sağlıkta fiziksel ve teknik bir değişiklik değil, zihniyette de bir değişiklik getirdik. Türkiye’de sağlık reformunu hayata geçirdik. Geçmişte çalışanlarımız SSK’ya bağlı, Bağ-Kur’a bağlı ve Emekli Sandığı’na bağlı olarak ayrı sağlık hizmeti alıyordu ve işçilerimiz ancak depolardaki ilaçlar kadar ilaç alabiliyordu. Eczane çalışanlarının ilaç satın alma hakları yoktu. Bağ-Kur’lu kişi önce cebinden parasını ödedi, ardından ödediği paranın yüzde 70’inin iadesi için Genel Müdürlüğe başvurdu. Yıllar geçtikçe faiz yok, amplifikasyon farkı yok, gecikme yok. Parası posta ücreti alıyordu ve onu hemen geri alamamıştı. Tedavi için evini, arazisini, arabasını, tarlasını, işyerini satan çok insanımız oldu. Türkiye’de herkesin kanun önünde eşit olduğu söylense de ne yazık ki idari çalışanı için ayrı bir sağlık tedavisi prosedürü, bağımsız çalışanı için ayrı bir tedavi yöntemi, çalışanı için ayrı bir prosedür uygulamıştır. Yarı ayrımcıydı. Bu ayrımı kaldırdık. SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’u kaldırdık. Bütün bu kurumları SGK çatısı altında topladık. Cumhurbaşkanımızın sağlık giderlerinin devlet tarafından karşılandığı gibi, herhangi bir vatandaşımızın borsadaki sağlık giderlerinin de devlet tarafından karşılandığı bir sisteme geçtik. Teşekkür ederim. Bugün hiçbir hasta rehin alınmıyor. Bugün cenazesini morga kaldırabilmek için faturalarını ödemekte zorlanan vatandaşlarımız yok. Çalışanlarımız ilaçlarını her eczaneden alıyor. Bağ-Kur sakinleri diledikleri gibi tedavi görebilmektedir. Türkiye’miz büyük bir sağlık reformundan ve büyük bir zihniyet değişikliğinden geçti. Bundan hepimiz faydalandık. Umuyoruz ki sağlık politikalarımızı geliştirerek milletimizin her zaman yanında olan, imdadına ve uygulamasına gelen devlet anlayışına hâkim olmaya devam edeceğiz.”
Acil servis doktorlarının çaresizliği mutluluğa dönüştü
Üniversite Rektörü Profesör Poe. Dr. Öte yandan Murshid Ahmed Sayem, 3 yıl önce göreve geldiğinde Acil Tıp Anabilim Dalı akademisyenlerinin ziyaret ettiğini ve bu sorunu dile getirdiğini doğruladı. A.D.’yi işaret etti. Dr. Ahmed Sayem’in rehberi. “Öğretmenlerimiz bize bu konuyu anlatırken çok umutsuzlardı. Mümkünse yapalım dedim. Personelimizin çizdiği projeler ve Sağlık Bakanlığımızın direktifleri sonucunda ortaya çok güzel bir acil servis çıktı. .Ayrıca yerinde uygulamalı değerli projeleri de inceledik.Bu noktaya geldik.Bunu teknik ekibimize,başhekimimize,dekanımıza ve idari kadromuza borçluyuz.Yüklenici firmamız zarara rağmen büyük bir özveri ile bu hizmeti tamamlamıştır.Mayıs Allah onlardan da razı olsun. Umarım bu kapıyı açmak sadaka kapılarını açar.”
başhekime teşekkür ederim
Törende konuşan BÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Radfan Ali de hastanede acil servis hizmetlerinin yetersizliğinin uzun süredir gündemde olduğuna değindi. Üniversite Rektörü Prof. Dr. Ahmed Sayem rehberinin tasarımı ve tasarımı ile hastane alanının genişletilmesinin renovasyonunu tamamladıklarını ve aynı zamanda çıtayı yükselttiklerini anlatan Başhekim Prof. Dr. Dr. Rédvan Ali, yaklaşık bir yıllık bir sürede 2000 metrekare alana çıkarıldığını, 500 metrekarelik dar bir alanda hizmet vermekte olduğunu anlatan Bursa ve Bursa, Uludağ Üniversitesi’ni yakışır hale getirdi. onun ihtişamı; Tüm sağlık çalışanlarına, çalışanlarımıza ve müteahhit firma sahiplerine şükran ve saygılarımı sunuyorum” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bursa Protokolü ile yenilenen ve genişletilen acil servisi ziyaret ederek yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın