"Enter"a basıp içeriğe geçin

Çifte vatandaşlar, eziyet ve işkencenin acı hatıralarıyla sandık başına gidecek.

2 Ekim Pazar günü Türkiye’de yapılacak olan Bulgaristan genel seçimleri için oy kullanacak olan çifte vatandaşlar, Bulgarlara zorlanmanın yanı sıra Türk ve Müslüman oldukları için maruz kaldıkları baskı ve işkencelerin acı hatıralarıyla sandık başına gidecek. İsim.

1980’li yıllarda Bulgaristan tarafından asimilasyon politikası uygulanan Türkler, komünist rejimin etnik kökenlerine ve dinlerine yönelik saldırılarından büyük zarar görmüştür. Dünya’nın ardından Bulgaristan’da yaşanan insanlık dışı olayları tüm dünya öğrendi ve olimpiyat şampiyonu Türk asıllı Naim Süleymanoğlu, film gibi bir operasyonla Türkiye’ye sığındı. 1989 yılında açılan sınır kapıları ile yüz binlerce vatandaş Türkiye’ye göç etmiştir. Anavatanlarına gelip doğup büyüdükleri toprakları terk eden Türkler çifte vatandaşlık aldılar. Vatandaşlar, Pazar günü Türkiye’de Bulgar kimlik ve pasaportlarıyla yapılacak sandığa giderek genel seçimlerde oy kullanacak.

Yalova Balkan Göçmen Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği (Bal Göçü) Başkanı Lütfi Özgür, oy kullanacak çifte uyrukluların halk arasında “göç bölgesi” olarak da bilinen Gaziosmanpaşa ilçesinde yaşadıklarını söyledi. Bu nedenle derneğin bu mahallede çalıştığına değinen Özgür, “Bilindiği gibi 1951 yılında göçmenlere arazi tahsis edilerek burada evler yapılıyor. Daha sonra 1989 yılında gelenler akrabalarımızın yanına giderek bu mahalleye yerleşti.

Yalova Belediyesi tarafından üretilen ve 1985 yılından beri Bulgar Türkleri tarafından yönetilen Dr. Ahmet Doğan adlı Balkan evinde kültürlerini yaşattıklarını anlatan Özgür, birlik ve beraberlik içinde olduklarını belirterek, “Dr. Ahmet Doğan Avrupa Birliği’nin kabul edebileceği bir isim. Haklar ve Özgürlükler Partisi. Avrupa Birliği’nde etnik model olarak örnek alınacak bir parti. Bu nedenle biz Türkler, biz Bulgarlar Yalova’da yaşıyoruz, adımız Dr. Ahmet Doğan’ın ödül almasından çok mutluyuz. “Bulgar seçimlerinde bunlarla oy veriyoruz. duygular” dedi.

“Türk olduğumuz için vatanımızı seçtik”

1984-1985 yılları arasında Bulgaristan’da Türklerin isimlerinin zorla değiştirilmesi nedeniyle büyük çatışmalar yaşandığına dikkat çeken Özgür, bu uğurda şehitlerin verildiğini ve birçok Türk’ün işkence gördüğünü belirtti. Özgür, dönemin diktatörü Todor Zhivkov’un 1989’da sınır kapılarını açmasından sonra Türkiye’ye geldiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Beilin kampında olanlar Avusturya’ya bırakıldı. Ayrıca Avrupa ülkelerine gitmemiz için serbest dolaşım hakkı verildi. Elbette biz Türk olduğumuz için vatanımızı tercih ettik. 360 bin Bulgar Türkü aynı anda Türkiye’ye saldırdı. Daha sonra sınırlar kapatılınca bazı kişiler sınırdan geri dönmek zorunda kaldı. Bu insanlar daha sonra Bulgaristan’da demokrasiyi kurdular. Komünist rejimi devirmeye yardım ettiler. 1990 yılından bu yana Bulgar Türkleri, demokratik haklarını kullanarak hak ve özgürlükler hareketi çatısı altında mücadele ediyor.

“Ülkemize yük olmaya gelmedik güç katmaya geldik”

1989 yılında birçok göçmenin Türkiye’de büyük başarılara imza attığını anlatan Özgür, eğitimden sağlığa, spordan sanata birçok alanda vatanın inşasına katkıda bulunduklarını belirterek, “Vatanımıza yük olarak gelmedik. , biz güç katmaya geldik.Her insan kendi alanında başarılıydı.İkinci nesil çocuklarımızın yüzde 90’ı üniversiteyi bitirip çalışma hayatına başladı.Vatanımıza güç katmaya devam ediyoruz.Hiçbirimiz sormadık.Gittik. evi temizledik, merdivenleri temizlemeye gittik, arkadaşlarımız sokakları süpürdü, dedelerimiz cankurtarandı, bahçıvanlar da kısa sürede toparlandık.

Dünya milli takımdan atıldı ve olimpiyat şampiyonluğu hayalleri sona erdi

Özgür, Bulgaristan’da komünist rejimin politikaları nedeniyle karşılaştıkları zorluklara da değindi. Göç etmeden önce Bulgar güreş takımında başarılı bir sporcu olduğunu kaydeden Özgür, ismini değiştirme teklifini gönüllü olarak reddettiği için milli takımdan ihraç edildiğini belirterek bir örnek verdi:

“Balkan şampiyonu Bulgaristan’ın ikinci Avrupa şampiyonu oldum. 20 yaşındaydım. O dönemin zekası geliyordu ve ‘Örnek olacaksınız’ dedi. Gönüllümün adını değiştireceğime dair bir açıklama yapacaksın. Açıklama yapmayınca milli takımdan diskalifiye edildik ve takımdan ihraç edildik. Aniden, Olimpiyat dünya şampiyonu olma hayalleri sona erdi. Gençliğinizden beri kendinizi bu spora adadınız.”

Çocuğunu sünnet ettirmek için işkence gördü

Türkiye’ye göç ettikten sonra 30 yıldır ticaretle uğraşan Ahmet Kumali, Yalova Belediye Meclisi üyesi olarak kente hizmet etmekten mutluluk duyduğunu söyledi. Bulgaristan’da yaşadığı acı hatıralardan bahseden Kumali, çocuğunu sünnet ettirdiği için işkence gördüğünü belirterek, “Çocuğa Bulgar ismi dediler, sünnet de değil. 6 ay boyunca çocuğum olur diye düşündüm. Sünnetsiz hristiyan olurlardı Sünnet de haramdır Sünnetliyi zar zor bulduk Doktoru görünce çocuğun sünnetli olduğunu anladılar beni içeri aldılar bir ay işkence edip dövdüler ıslattılar : Söyle kim kesti duvarlar kanlı dördüncü kattan atlayarak intiharı düşündüm.Albay sürekli ‘Seni Belen’e göndereceğim’ diyerek beni tehdit ediyordu. kim olduğunu söylemedi. Ona söyleseydim, adam benim yüzümden ölecekti.”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir